Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SANATIN ADI ANADOLU'MUZ

 -SANATIN ADI ANADOLU'MUZ- Gezdiğin bahçeye bir bak. Yollarını kaplamış koyu çimen, biraz da yeşilliği bulaşmış ayaklarına. Kafanı kaldır, aman dikkat et! Çarpmasın sıcak güneş. Bir baktıktan sonra, o çimenlerin arasında boyları uzun, saplarında hala varlıklarını koruyan çiçekleri korur. Ama sanma ki şöyle: yalnız senin gezdiğin bahçede böyle açmaz çiçek, böyle yeşil olmaz çimenler, böyle sıcak olmaz güneş. Ah o bizim diyarımız, bizim bahçemiz, bizim Anadolu'muz. Saklar bir hazine gibi binbir tane baharını. Sen çek, bizi kendi yerine götür, kolumuzdan tut. Ama biz bilmeyiz düz yolda yürümeyi, acır canımız, incir ayaklarımız. Ne de olsa alıştığımız dağların o sert gri kayalarına, o sivriliklerine, ya da sırtında oluşan karların rüzgarına. Sen o eski kokan, belli ki tek başına çürümeye mahsur bırakılmış kırk asırlık mabedin içinde gezersin hızlı hızlı, kubbesine bakarsın ince bir mozaik bulmak için, arar da her karışını, yorulursun biraz. Bizi ise sarıp sarmalar, önünden geçtiğim...