Çekirdek Aile
-Çekirdek Aile-
Herkes yan yana olan bir kadınla bir adamın sol yüzük parmaklarında yüzük gördü mü onlara aile der, birde onların yanında çocuk varsa başına da ‘çekirdek’ diye bir sıfat eklerler. Haklılarda sonuçta bazı çekirdeklerin içinde birkaç çekirdek daha olabiliyor. Fakat benim burada anlatmak istediğim şey görüneni anlatmak değil, bilineni, o çekirdekte yaşananları anlatmaktır. “Bak şu çekirdek aileye!” derlerse onlar sadece gördüklerini söylerler. Fakat açıp bakarsanız içine, çekirdeğin her birinde altından başlayıp sivri ucuna kadar uzanan bir karartı, çürük görürsünüz. Acı çekirdeklerdir onlar, dışları ne kadar normal bir çekirdekten daha güzel görünürse görünsün içlerinde vardır bir acı, hazin, keder, feryat…
Bazen sırttaki en büyük kamburdur aile, en büyük sorumluluk, en büyük kaygı. Birlik varsa bunların üstesinden gelinebilir canlı bir çiçek gibi güzel olur fakat yoksa solmuştur evvelden. Çürük bir çekirdek gibi. İçten içe, fark ettirmeden çürür, çok sonralar da fark edersin iğrenç bir tada sahiplik ettiğini. Tükürmek için geri durmak da istemez insan. Söker atar onu dilinden, yine de bir acılığı, bir izi kalır dildeki kalan kırıntıların. Yemeden önce dilinde oluşan o tatlılık gelir aklına, uzun uzun düşünür öncesini sonra yaşananları ve bunlar acı bir çekirdeği yeme meselesi değildi. Bunlar, her biri farklı olan beden ve ruh birleşimi olan insanların bir çatı altında anlaşamamalarının, kendilerinde oluşturdukları acı, yara ve bıraktıkları çürüklerin bağırış meselesiydi.
Yorumlar
Yorum Gönder