Devrim
-Devrim-
Bu denemeyi okurken her satırında aklıma gelen tek bir ülke vardı, bence sizde ne olduğunu biliyorsunuz, düşünebiliyorsunuz. Evet, aklıma başka bir ülke gelebilirdi fakat coğrafyam berbattır ve böyle pek fena ülke de bilmem. Evvela çok daha kötüsü vardır, fakat onları da (o ülkeleri de) küçük görüyor, -birde bunun tam tersi hali de var- üstekileri de yukarı da olduğu için eleştiriye tabi tutuyoruz. Şimdi sorsam kaç kişi bilir ki kendisini A’dan Z’ye eleştirmesini? Elbette kimse bilmez, bu da zaten dediklerimle aynı düşünce de ve mantıkta yatar yani insan kendi ülkesine toz konduramadığı gibi, başkalarını toz yumağı yapmayı da iyi bilir.
Montaigne’nin de dediği gibi birtakım yeni devrimler, değişiklikler, yenilikler bir devleti hiçbir şey kadar rahatsız edemez. Çünkü bir millet -bana göre- gözünü açtığında hala böyle geri kafalı olmak ister mi, istememeli. O yüzden inkılap, yenilik ister. Devlet de hali hazırda olan rahatını bozmak istemediği için, duymazdan gelir milletin istediklerini. Oysaki bir devleti ayakta tutan da milletidir herkesin bildiği gibi. Onca insanı yeniden bir kalıba dökmek zaten zordur ama bundan kaçmak daha zordur, çünkü millet ne de olsa kendisine yapılanları üstünden asırlar geçse de unutmaz, gün gelir, gün yüzüne de çıkarır. Montaigne’nin de dediği gibi “(..) bu kadar büyük bir yapının temellerini değiştirmeye kalkmak, düzeltecek yerde silip süpürmek, ufak tefek kusurları toptan bir kargaşalıkla düzeltmek, hastalıkları ölümle iyi etmek, “Devleti değiştirmekten çok yıkmak isteyen” kimselerin işidir.”
Evet bunlar kolay işler değil, aksine bir ülkeyi baştan yaratmak kadar zor olabilir. Fakat bu toprak parçalarını yönetenlerin bir yerden başlaması gerekir. Yoksa milletlerin sonu hazin, dökecekleri yaş da çok olur.
Montaigne/Denemeler: Devrim – Sayfa Numarası: 36
Yorumlar
Yorum Gönder