Evini Koruma

-Evini Koruma-

Montaigne, bekçili silahlı evlerin yok olması ve kendi korunmasız evinin yok olmamasını gerçekten kapıda duran bekçiye, silahlıya mı bağlıyor sizce? Fiziksel bir korunma bir ev için zaten yeterli bir korunmayken, evin içinde sağlanamayan bir huzurun, kendisini geliştirmeyen o nedenle geride kalmış bir insanın evinin yıkılması hep daha kolay, hep daha çok göze batan, hep ilk kurban olan değil midir? Böyle bir evin içinde yaşanan bu tür tartışmalar zaten evin yıkılması için bir zemin hazırlarken, saldıranlarında bu eve saldırmalarına karşı kendilerinde bir istek oluşturur ve bu saldırma isteği onlara bir hak kazandırır, Montaigne’nin de dediği gibi. Ve bu saldıranlar mantık çerçevesinde düşünüldüğünde gelişen ve yenilenen düşünceler, dünya olabilir.

Yani bir evin yıkılmaması, sağlam olması için fiziksel korunmanın yanında o evde yaşayan bir insanın huzuru olmasına, gelişmiş bir insan olmasına da dikkat edilmesi gereklidir yoksa saldıran -yani bu da dediğim gibi gelişen ve yenilenen düşüncelerin oluştuğu dünyadan bahsediyorum-, size acımaz, yıkar geçer. Çünkü siz zaten bunları yaparak hem bir savaşçı hem de saldıran için çok fazla dikkat çekiyorsunuz ve saldıranın içinde bir istek, bir hak bulundurmuş oluyorsunuz. O yüzden Montaigne bu bakımdan güçlü, korunmaya gerek duymuyor, savaşçı olmuyor, saldıranın dikkatini çekmiyor anlatılanın aksine.

Montaigne/Denemeler: Evin Korunması - Sayfa Numarası: 21

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atiye

Çocukluğumuz

SANATIN ADI ANADOLU'MUZ