Hayat ve Felsefe
-Hayat ve Felsefe-
Zamanımıza ki gidişat farklı hallere bürünüp öyle bir halde çıkageldi ki felsefe bile değeri, anlamı ve faydası olmayan, beş para etmeyen bir düşünce, bir bilim olarak kaldı. Montaigne der bunun ve bunun sebebinin safsataların olduğunu yani boş, esassız, sözlerden, cümlelerden oluştuğunu söylemiştir. Bu safsataları yapan kişiler, gruplar o kadar boşlar ki, kendi ruhundaki karaları, felsefe kadar güzel bir bilime sürmeyi istemişler. Bakıldığında da pek kaybetmişler gibi görünmüyorlar zaten, insanların gün geçtikçe kendi düşüncelerinden ya da başka düşüncelerden o kadar çok uzaklaşıyorlar ki, kendi benliklerini unutup manasız, boş, belki de yalan yanlış şeylere inanmaya başlıyorlar ve bunun sonu da tekrardan bu safsataları yapan kişilere, gruplara varıyor. Bu nedenle Montaigne'nin bu deyişi çok doğru ve haklı bir deyiş kendi kanaatlerime göre. Fakat hala bu konuda geliştirmemiş, sabit fikirli insanlara göre öznel olsa dahi.
Felsefe yediden yetmişe, insan için bir ihtiyaçtır ama nedense insanlar çoğu bu yediye takmış ve o yedilere bu güzel düşünce bilimini yedilere ulaşılmaz, -Montaigne' ninde söylediği gibi- anlaşılmayan, zor ve asık suratlı kılmıştır yetmişler, ve bu yedilere yaptığımız ne büyük hatadır demiş Montaigne. Çünkü insan hangi yaşa sahip olursa olsun, hangi düşünceye -tabi ki de bu düşüncelere göre boş düşüncelere girmemeli- sahip olurlarsa olsun, yedilere felsefe böyle çirkin gösterilmemelidir ve Montaigne de: "Onun yüzüne bu sahte, bu kaskatı, bu çirkin maskeyi kim takmış?" der hayret eder gibi. İnsan düşünür, insan kafasında yazar, insan kafasında bunu resmeder, insan belki de bu düşüncelerini gerçekleştirmeyi başarır ama ne olursa olsun olursa önce düşünür! Ve bu kulenin ilk basamağıdır, o yüzden yıkmamalı yetmişler yedilerin düşüncelerini, o yüzden güzel göstermeliler felsefeyi. Sonuçta bir binanın temeli oluşturulmadan diğer katlar çıkılmaz. Ayrıca yetmişler iyice kazısınlar diye sesleniyorum yedi de düşünebilir yetmişin düşüncelerini ve bu da demek oluyor ki akıl yaşta değil baştadır.
Felsefe iki satırdır bahsettiğim gibi bir düşünce, düşünce bilimi olduğu için ve her şeyin fazlası zarar olduğu için çok fazla düşünmekte insanlara zarar verebiliyor. O yüzden insanların içlerinde taşıdıkları ruha, ruhu içinde taşıdığını düşündüğümüz bedene de itinayla bakmalıyız. Yani felsefeyi, düşünceleri barındıran bir ruhla bedene sağlığının sağlam edilmesi gerektiğini söylüyor Montaigne.
Felsefe öğretilen, düşünülen, hissedilen ve görülebilen kadar uzakta değildir. Yani Montaigne' ninde söylediği gibi felsefe çıkılmaz bir dağ değildir ve o dağda esen rüzgar da bir cellat değildir sanılanın aksine. Onu bulanlar ve bilenler, ona merak duyanlar ya da hayatını ondan ibaret edebilecek olanlar, felsefenin çıkılmaz bir dağ ve rüzgarın da bir cellat olmadığını bilir. Aslına bakarlar, ve dümdüz, yemyeşil çimenlerle kaplı bir ova olduğunu, havasının da nezih ve çiçeklerinin de hala yerinde olduğunu, yetiştiğini bulurlar, bilirler. İşte kendini bu denli gerçekliklerden sakınıp, buralara kadar girmeyenler felsefeyi bir öcü misali gibi, erdemsiz bir yaratık misali insanlara göstermişlerdir. Böylece ulaşılması zor bir yere ve insanları derininden yaralayabilecek dikenleri olan, hatta gülün dikeninden daha sivri olan bir yere saklamışlar felsefeyi.
Biliyorsunuz ki felsefeyle ilgili kendilerini oldukça geliştirmiş, Montaigne' ninde dediği gibi acayip tabiatlı gençler vardır. Bir satır önce söz ettiğim insanlar, gençlerdir bunlar. Felsefeyle igilenen, merak eden, hayatlarını adayabilecek kişilerden, gençlerden bahsediyorum. Ve bu gençlerin çoğunlukları böyle bir potansiyele sahip olmasına rağmen bunları fark edemeden büyüyorlar, geç kalıyorlar. Ya da bu potansiyele sahip olduklarını bilmelerine rağmen kendilerini bu denli şeylerden uzak tutmak için başka şeylerle ilgileniyorlar. İşte Montaigne de asıl bundan bahsediyor, bu gençlerden bahsediyor. Gencin potansiyele, iyi bir tabiata sahip olduğu ve bunun üzerinde yoğunlaşması gerektiği halde o kendisini bundan uzaklaştırıyorsa ya da ilgilenmiyorsa Montaigne, o genç için bir çare görüyor: eğitmen ya onun sonu olur ya da sonuna kadar didine didine pastacılık yapar.
Son olarak hayatınızı boş şeylerle yaşamak yerine dolu dolu yaşayın. Felsefeyi bilenlerden, merak edenlerden, hayatın bir parçası olarak görenlerden olmayı öğrenin, felsefeden, düşünmekten kendinizi uzak tutmayın. Yedinizde de izin vermeyin düşüncelerinize ve felsefenize engel olmalarına. Bunları yaparken hem ruh hem de beden sağlığına dikkat etmeyi aklınızın bir köşesine yazın. Düşünün, ilgi ve yeteneklerinizin farkına varın her şey için, hayat için, çok geç olmadan. Montaigne bunun içinde şöyle diyor: "Bize yaşamayı hayata geçtikten sonra öğretiyorlar." O nedenle yaşamayı hayat için çok geç olmadan öğrenin, yaşamınızda felsefeye yer verin.
Montaigne/Denemeler: Hayat ve Felsefe - Sayfa Numaraları: 11,12,13
Yorumlar
Yorum Gönder