İnsanın Güçsüzlüğü
-İnsanın Güçsüzlüğü-
Bilindiği üzere insanın -her türü için geçerli olan- tahammül edemeyeceği, güçsüzleştiği bir sınırı vardır, bir noktası vardır. Öyle ki insanın ya kendisi ya da başka birisi tarafından bu noktayı aşıldığında profesyonel olsa bile mantıklı düşünemiyor, hiçbir şey edemiyor, nefesi dahi kesilebiliyor. Kendi aklına bu durumu izah etmeye çalışsa da, o an aklı selim olmadığı için çıldırma noktasına kadar gelebiliyor. Bunların bazıları belki ‘yuh artık’ dedirtecek kadar saçma gelebilir, fakat herkeste bir değildir sonuçta, insanlar aynı şeylere celallenecek değil diye bir şey yok. Bunlar Montaigne’nin verdiği örneklerle birlikte açıklamak gerekirse, “Ben kendim, masalarının altında bir köpeğin kemik kemirmesini duyunca deliye dönen kimseleri gördüm.” Köpeğin kemiği kemirmesi gibi basit bir eylem bile onu çığırından çıkarabilir. İnsanın çığırından çıkması ise tahammül seviyesine kadar devam eder, insanı ‘asla yapmam’ dediği davranışlara kadar da sürükler, peşini bırakmayabilir.
İnsanoğlunun bu güçsüzlüğü kibirli insanlara ithafen kullanılabilir. Çünkü kibirli insanların burnu havadadır. Bu güçsüzlük aniden onların karşısına çıktığında kibirin o nacizene profesyonelliğinden kalan kırıntılarından görebileceğimiz tek şey kusur olur, insan doğası gereği kusurludur. İşte o an insan aslında ne kadar aciz, ne kadar kusurlu bir varlık olduğunu da öğrenmiş olur.
Montaigne/Denemeler: İnsanın Güçsüzlüğü - Sayfa Numaraları: 43,44
Yorumlar
Yorum Gönder