Kitap Okumak Gerekli Midir?
Kitap Okumak Gerekli Midir?
“Kitap okumak gerekli midir?” sorusu benim için oldukça kafa karıştırıcı bir soru oldu. Hatta öyle ki kafama destelerce ağır şeyler konulmuştu ve düşündükçe devrilip benden tekrardan yerine konulmalarını istiyorlardı. Bu döngünün içinde dedim ki artık herhalde saçlarıma aklar inecek, cildim bir anda elli kat kırışacak ve ben bir bunak karıya dönüşeceğim. Efendim, lütfen, alt tarafı bir soru deyip geçmeyin. Bu öyle bir soru katiyen değil benim gözümde. Çıldıracak gibi oluyorum, buhranlar beni kendi içine çekmiş gibi hissediyorum, düşündükçe derinlere iniyorum, bazen dalıyorum bazen çıkıyorum, başıma sızılar giriyor.
Tamam, belki de biraz abartmışımdır fakat bu soru çarşamba günü sabah saatlerinden şimdiye kadar kafamda tilki gibi dolaştı durdu. Bu öyle bir tilki ki beni iki arada bir derede bıraktı. Herkese, tanıdığım herkese neredeyse sordum bu soruyu. Utanmasam yolda giderken birinin kolundan tutup “Efendim, affedin. Sizce şu sorunun cevabı nedir...” fakat soruyu sormama gerek kalmadan zaten dayağı yemiş olurdum. Bu arada cevapların çoğunluğu evet dese de ellerinde pek de fazla kitap görmediğimi söylemem gerekiyor. Zaten ülkemizin çoğunluğu da öyle değil mi, gereklidir der ama hayatında eline sayılıca kitap geçmiştir, yere bakıp yürek yakan gibidirler. Fakat böyle yapmayıp da okuyanlara edebilecek lafım yoktur zaten.
Ben bu sorunun cevabı için şunu söyleyebilirim kitap okumak hem çok iyi hem de çok kötüdür ve bu, kitap okuyanlar ve okumayanlar üzerine de ikiye ayrılır bana. Önce kitap okumanın hem çok iyi hem de çok kötü bir şey olduğunu açıklayayım. Evet, kitap okumak, kitap okuyanlar için çok iyidir, çünkü ufku genişletir. Tıpkı koca koca gemilerle sonsuz denizlere açılmak gibi. Kitap okumak yalnızlığı ortadan kaldırır ve size sarılır, zekayı geliştirir, hafızayı güçlendirir, stres seviyesini azaltmakta yardımcı olur, konsantrasyonunuzu artırır, çeşitli iletişim kurma becerilerinizi geliştirir, hayal dünyamızı büyütür gibi herkesin bildiği örneklerle kitap okumanın çok iyi bir şey olduğunu anlayabilirsiniz. Fakat kitap okumak, kitap okuyanlar için çok kötüdür, çünkü edinilen birikimler, düşünceler, her şey, okuyanı bir adım daha geride de tutabilir. Siz şekillenmiş birini artık değiştiremeyeceğiniz için ondan uzak durursunuz, onu sevmezsiniz, onu yalnız bırakırsınız. Böylece geceleri o kişinin uyumadan önce tavana boş boş bakmasına vesile olursunuz. Bu tamamıyla size belki doğru gelmeyecek olabilir fakat oturup düşündüğünüzde, bir şeyleri eksiltip çıkarttığınızda çoğu okuyan kişinin mutlu olması gerektiği yerde mutlu olamadığını göreceksiniz. Belki bunu fark etmeden siz de yaşadınız? Ayrıca ben cahillikte mutluluktur demiyorum, bunu kastetmiyorum aklınıza böyle şey girmesin.
Şimdi ise kitap okumamanın hem çok kötü hem de çok iyi olduğunu açıklayayım size. Kitap okumamak, kitap okumayanlar için kötüdür çünkü olaylara eleştirel yaklaşmamızı engeller, hayal gücümüzü küçültür, empati kurma gücümüzü zayıflatır, dil zenginliğimiz azalır gibi örneklerle kitap okumamanın bir hayli ne kadar kötü olduğunu anlayabilirsiniz ki bu zaten ülkemizde de oldukça fazla görülmektedir. Fakat kitap okumamak, kitap okumayanlar için iyidir çünkü insan kendisiyle yüzleşmez, kafasını yormaz, daha az düşünür, daha az sorgular, eleştirir. Yalnız olmaz, çünkü bilirsiniz ki herkesler hastadır bu insanların konuşmalarına. Ağızları bir karış açık dinlerler tıpkı bir dedikodu dinler gibi. Sanırlar ki bal dök yala denilebilecek bir konuşma yapıyor. Halbuki dedikleri şeyler de belli eder kendilerinin hiç kitap okumadığını.
Netice olarak, ben bilmiyorum, öyle “Keşke şu lanet kitapları hiç okumasaydım.” diyebileceğim kadar ne kitap okudum ne de “Kitap okumama gerek yok, ben kendime yeterim.” diyebileceğim kadar az kitap okudum. Fakat konu halbuki okumak gerekli mi gereksiz mi, faydalı mı faydasız mı tartışması değildi, oku emri gelinmiş bir vahiydi yani her şeyin ötesinde bir yazarın kitabını okumanın ötesinde, bir ders ders kitabının ötesinde; okumak bir ilimdir, bir keşiftir, bir başlangıçtır, bazen ayağa kalkmaktır, disiplindir, bir hikayeden çok öte bir algıdır. Allah’a yakınlıktır; tartışmasız okumak ilimdir. Kimin, neyi, nasıl okuduğuna bak.
Yazımda bana yardımcı olan Bahar Hoca’ya ve arkadaşlarıma buradan teşekkür ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder